Tevfik Fikret, yenilikçi ve değişime açık bir sanatçıdır. Servet-i Fünun Dergisi ile başlatılan yeni edebi hareketin öncülüğünü yapmıştır.
Hocası Recaizade Mahmut Ekrem "Zerratdan şumûsa kadar her güzel şey şiirdir" demişti, Tevfik Fikret ise bu hükmü bir sanat ilkesi olarak aldı ve buradaki güzel kavramını kaldırarak "her şey" şiire konu olabilir ilkesini getirdi.
Tevfik Fikret, Türk şiirinin batılı anlamda bir limlik kazanmasında büyük rol oynadı. Fransız şiirinden etkilenen şair, özellike François Coppe'nin tarzını benimsedi. Şiirlerindeki dili aşırı titizdi ve bir sanatkar edasıyla tüm kelimeleri özenle yerleştirirdi. Tevfik Fikret genellikle aşk, günlük yaşam, insan ve tabiat hakkında yazardı. Şair, Rübab-ı Şikeste adlı eserinde insan ve doğaya dair konuları ele aldı. Eser aruz vezniyle yazıldı, Arapça ve Farsça kelimelere sıklıkla yer verdi, bu yüzden günümüz okurlarınca anlaşılması zordur. Prof. Dr. Mehmet Kanar bu kitabı günümüz Türkçesi'ne uyarlamış ve anlaşılması güç kelimeleri açıklamıştır.
Tevfik Fikret, 1911'de yayınladığı "Haluk'un Defteri" adlı şiir kitabında oğluna, Osmanlı gençlerine çalışkanlık, vatanseverlik ve erdemli bireyler olma konusunda öğütler vermiştir. Aynı yıl bastığı diğer bir şiir kitabı "Rübab'ın Cevabı" halk ve halkın yaşadığı acıları konu almıştır. Şair'in en sade ve anlaşılması kolay şiirleri, 1914'te yayınlanan "Şermin" adlı kitabında bulunabilir.
Tevfik Fikret'in manzum şeklinde yazılmış hikayeleri de vardır. Balıkçılar, Ramazan Sadakası, Hasta Çocuk ve Nesrin kitapları bunlara örnek verilebilir. Bu eserler günlük hayatı yansıtmaktadır. Şair'in aşk şiiri oldukça azdır, en çok bilinen aşk şiiri "Tesadüf" şiirleridir.
İlk Tesadüf ŞiiriNiçin o çehreyi görmekle titredim birden,
O gözlerde niçin gizli bir bakış aradım?
Hevesper bir aşkın derdinde değilken,
Niçin o gözlere dikkatle baktım öyle iken?
Niçin? Niçin? Bu “Niçin?”lerle şimdi heyecan dolu,
Dilimde titreşiyor en sitemli iniltiler..
Kabâhatim ona bakmaktı, çekinmiş ve gücenmiş,
Dudaklarında sönerken sırlı bir tebessüm..
Bu yüz hayâlime -gittikçe- hiç yabancı değil;
Fakat ne yazık, o hayallerle çizilmiş bir vücut
Tesâdüfüm ne hazîn oldu böyle bir yerde!
Ey kötü sefillik, ey karanlık gece!
Soğuk soğuk bakıyor da bir kısacık bakışla
Nasıl razı olayım o masum güzele susuşla
Tepkiniz?